günce
saat on ikiyi yirmi altı geçti.yirmi yedi.yirmi sekiz.yirmi dokuz.tek mum yaktım koydum bu gece çalışma masamın üstüne.kokulu mum yakacaktım oje kokusu daha cazip geldi, oturdum oje sürdüm.bordo.huzursuzum biraz.pazar günlerini yaşamadan atlamak istiyorum.arkadan Levent Yüksel tuanayı söylüyor.dağlarına karlar yağan tuanayı, yüreğine ayaz vuran tuanayı.mum şarkının ritmiyle bir dans ediyor.klavyeden çıkan tuş sesleri kendi melodisiyle eşlik ediyor Levent abi'ye.içimden geçenlerle düet yapıyor.içime uyan da gel diyorum.uyan.kurumuş papatyaların biriktiği içime söz veriyorum baharlar gelecek, geliyor, yakında.eski bir dosttan gelen mesajla irkiliyorum aniden.bana hiç ihtiyacın oluyor mu?iki yıl önce gidip sonra ansızın sadece bunu merak etmesi garip.hayat garip.garip olmadığını da kimse söylemedi zaten.kendime kızıyorum.çok isyan ediyorsun bugünlerde aptal kadın, biraz hayatının değerini bil.kavga ediyorum kendimle.sonra omzumdan öpüyorum, barışıyoruz.camdan yansıyan gölgeme bakıp se...